sıcak hava etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sıcak hava etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ağustos 2016 Pazar

DOMATESLİ PİLAVIM PEK GÜZEL OLDU

Birkaç gündür başka yazma işlerim yoğunluktaydı sana yazamadım sevgili güncem. Bugün çok şükür hava serinledi. Yağmur yağdı. 10 derece falan düştü ısı da bir rahatlama yaşadık. Ama bu gece epeyce hissediliyor ısı düşmesi. Balkon soğumuş bile. Aslında çok sakıncalı bu ani ısı düşmeleri. Hemen yaz nezlesi olmak mümkün. Baktım hava durumuna, 2 gün sonra yine 30 derecelerde olacağız. Zaten yoğun sıcakları yolcu etmemize pek bir şey kalmadı. Tabi Marmara Bölgesi için geçerli bu. Allah Akdeniz Bölgesinde yaşayanlara yardım etsin.

Günceme yazayım da kendi tarihime düşsün istediğim için bugün ilk kez denediğim domatesli pilavımdan bahsedeceğim sana. Ben yemek yapmaya oldukça geç başladım. Ama artık güzel yemekler yapabiliyorum. Onlardan bir tanesi de pilavdır. Yalnız hiç domateslisini yapmamıştım. Gerçi bir denemem olmuştu da kardeşim beğenmekle beraber ben başarılı bulmamıştım. Bugün farklı bir yöntem geliştirerek yaptım. Ay pek güzel oldu. Minicik doğranmış domatese biraz da salça katarak yaptım. Tane tane olan pirinçlerim hem tam kıvamında pişmiş hem de domatesle bütünleşmişti. Önden, dün gece yaptığım ve buzdolabında dinlenmiş olan dereotlu zeytinyağlı taze fasulye, arkadan da pilavımı bir güzel yedim. İkisi de lezzetliydi. Ellerime sağlık ne diyeyim.


Hemen kardeşimi arayıp başarılı domatesli pilav haberimi verdim çünkü o da çok sever. Bayramda ona da yapma sözü istedi benden. Seve seve söz verdim tabi. İyi bir şeyler başarmak güzel doğrusu. Bu, domatesli pilav olsa bile…

Günce Yazarı


6 Temmuz 2016 Çarşamba

ÖZGÜR BİR GÜN BENİM İÇİN

Güncem bugün sana havadan sudan bir şeyler çiziktireceğim. Çünkü evimde olmanın huzuru ve rahatlığı içinde bugün tembellik ve miskinlik yapmak istiyorum. Hava sıcak, biraz rüzgâr var ama pek serinletmiyor. Dışarı çıkmak da içimden gelmiyor. Başıma buyruk evde takılmak istiyorum.
Gerçi can dostlarımdan bir tanesi az önce aradı, bir şeyler yapalım diye birazdan organize olup yeniden arayacak da. Bakacağım duruma göre…

Az önce Pinterest’te biraz dolaştım, güzel pinler kaydettim. Oradan aldığım iki görüntüyle hayallere daldım yine. Şimdi şöyle bir göl evinde olmak vardı diyorum. Doğayla baş başa…  Serin ve yeşillikler içinde kuşların böceklerin sesini dinleyerek gölü seyreylemek. Ne güzel olurdu.

Küçük iskelesinden bakınıp, keyif yapmak!  Pek şahane olsa gerek. Vallahi insanlar gözlerinin zevkini biliyorlar. Huzuru nerede bulacaklarını da biliyorlar. Galiba ben şehir hayatından epeyce bir sıkıldım. Bu soruna nasıl çözüm bulacağım bilmiyorum? 
Ama bulmam gerek, onu biliyorum. Allah herkese gönlündeki dilekleri versin inşallah bana da…



Günce Yazarı

21 Haziran 2016 Salı

SICAKTA KÖYLÜ PAZARINDAN ALIŞVERİŞ

Birden ısınan hava uzun zamandır Haziran ayında görmediğimiz sıcakları yaşatmaya başladı. Bu kadar sıcak Haziran ayını sadece çocukluk yıllarımdan anımsıyorum. Ya da bana öyle geliyor. En çok açık havada çalışan insanlara üzülüyorum. Yoğun sıcağın altında fiziksel güç harcayıp da çalışmak çok zor! Bir de oruç tutuyorlarsa iyice zor… Bu konumda çalışanlar için aklıma geldikçe güç kuvvet dileyerek dua ederim. Allah yardımcıları olsun.

Dün köylü pazarına gittim. İnsanlar bu sıcakta tezgâhlarının
başında pestilleri çıkmış vaziyette ürünlerini satıyorlar, müşteriler de ellerinde torbalar, çantalar kan ter içinde alışveriş yapıyorlardı. Ama ürünler sabah tarladan toplanıp geldiği için pek bir güzeldi. Küçücük patlıcanlar ( sülale boyu olan bol hormonlulardan değil yani), küçük yapraklı gerçek maydanozlar, taze fasulye, kabak, bezelye ve bamya aldım. Hepsi tarla ürünü… Tohumu nasıldır bilmem ama en azından beklememiş tazecik ürünlerdi. O da bir şeydir dedim.  Patates ve soğanlar da çok tazeydi. Aldım onlardan da. Marketten aldıklarım aynı lezzette olmuyorlar.  Domatesi sevdiğimden kim seçtirirse onu bulup bolca aldım. Pazarda fiyatlar biraz daha iyi. Ama köylülerin tarla ürünleri birazcık fiyatlı. Varsın olsun sonuçta daha dayanıklı oluyorlar.

Pazardayken aklıma anneciğimle, 12 yaşlarımda ve oruç tutarken gittiğimiz o sıcak ve uzun günlerdeki pazar alışverişleri geldi. Hiç acıkmazdım ama susuzluk yok mu? İşte o iftar saatine kadar beni çok zorlardı. Dilim damağım kurur, ah bir an önce iftar olsa diye beklerdim. Bu nedenden midir nedir sıcakta dışarıda olup oruçlu olanlara hep dua eder, kolaylık dilerim.


Günce Yazarı