günce etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
günce etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2017 Çarşamba

Yaşlılık Anılarınla Yaşadığın Bir Yerdir

Sevgili Güncem, seni çok özledim! Uzun bir aradan sonra yazabiliyorum. Seni ihmal ettiğimin farkındayım. Ama o kadar çok yazılacak yazı, o kadar çok iş güç vardı ki, sana zaman kalmadı. Şimdi diyorsun ki bunlar tam 4 aylık bir süreyi mi aldı? Haklısın tabi, işin içinde biraz ihmal durumu da yok değil…

Biliyorsun bir roman çalışması yapıyorum. O işe epey bir zaman ayırmam gerekti, sonra iş olarak yazdığım makale ve içerikler oldukça yoğundu… Gerçi biliyorum, sen bunlara biraz mazeret gözüyle bakıyorsun ama ne yapayım insan doğası bu, kendini haklı çıkarmaya çalışır hep. Şu aralar biraz rahatlamış durumdayım ve sana da uğrayayım dedim.

Okuduğum son romanda şöyle bir söz vardı. “Yaşlılık, anılarınla yaşadığın bir yerdir.” Bunun için gençken güzel anıları yaratacak şekilde yaşa.” Bayıldım bu söze. Ne kadar gerçekçi bir anlayış… Gençlik yılları tüketilirken hiç düşünülmez bu durum. Ama yaş kemale ermeye başlanınca, “Ah gençliğimi nasıl da boşa harcamışım,” diyeler çok olur. Gençliğin ve yetişkinliğin değerini bilerek yaşayanlar sanırım çok daha mutlu yaşlılar oluyorlar. Güzel anılar ve deneyimler biriktirmiş olduklarından, onları başkalarıyla ve torunlarıyla paylaşırken huzur duyuyorlar.

Benim yaşama yaklaşımıma çok uyan bir söz bu. Ne kadar üretken ve paylaşımcı işler yaparsam, o kadar güzel ve iyi olaylarla karşılaşacağıma inandım her zaman. Bilgim dâhil her şeyimin paylaştıkça çoğaldığını, iyi niyetle ürettiklerimin bana iyiliklerle geri döndüğünü gördüm. Benim de güzel anılarım oldu, acı olanların yanında. Ama hayat da bu değil mi zaten? Biraz acı, biraz tatlı biraz da tatsız, tuzsuz. O halde yapılacak en doğru iş, yaşlandıkça acı olan anıları unutmak, güzel olanlara ise sıkıca tutunmak. 

Günce Yazarı

25 Eylül 2016 Pazar

SONBAHAR HÜZÜNLÜ GEÇİYOR

Sonbahar kışa hazırlıyor
Sevgili güncem, seni çok boşladığımı biliyorum. Umarım bana kızmıyorsundur. Senden ayrı kaldığım günlerde çok yoğunluk yaşadım. İşler, özel yaşam, sosyal yaşam pek bir hareketliydi. Güzel ve keyifli anların yanı sıra üzücü olaylar da yaşadım. İki yakın dostum, kardeşim babalarını kaybetti. Onlarla üzüldüm, destek olmaya çalıştım. Yaşam bu. Hem sevinç hem hüzün bir arada…

Sonbahar hüzün mevsimi
Bayram geçti, kardeşim gitti, anılar kaldı geriye. Bu aralar pek tadım tuzum yok doğrusu. Havalar da soğudu. Bugün biraz açar gibi oldu ama sonbahar işte bizi kışa hazırlıyor. Yine kapalı mekânlarda olacağız çoğunlukla. Artık komşu arkadaşlarımla bahçemizde kamelyada yaptığımız çay – kahve ve havuz keyifleri geride kaldı. Ne yapalım? Her mevsimin kendine özgü güzelliği var. Ama yaz biterken her yıl bir hüzün kaplar içimi. Çünkü yazı kıştan daha fazla severim. Ne de olsa bir yaz çocuğuyum ben.

Bugün evde fazlalıkları ortadan yok etme işlerine başladım. Daha önce yazmıştım sana, çok biriktirmişim diye hatırlarsan. İşte operasyona geçtim bugün. İki torba giyecek topladım. Daha da var, yarın artık halledeceğim. Sonra da ev eşyalarına geçeceğim. Çok az kullandığım şeyleri bir yerlere vereceğim inşallah. Şu 100 eşya ile yaşama akımına hafiften de olsa ayak uydurma isteğindeyim. Bakalım ne kadar başarılı olacağım?
Fazla eşyalardan kurtulmak

Bu gecelik yazacaklarım bunlar. Yarın yeni bir şeyler gelişirse yazarım sana. Saat geç oldu vallahi. Zaten dün gece sabahladım yine şimdi uykuya gitme vakti. Biraz okuyup sonra uyurum. Yarın çok işim var çok.


Günce Yazarı

10 Mayıs 2016 Salı

GÜNÜN ÖĞRETTİĞİ

HEPİMİZ GELECEĞE İZ BIRAKMAK İSTERİZ!

Yaradılışımızdandır sanırım her insan kendinden sonraki dönemlere kalıcı izler bırakmak ister. Tarih bununla dolu! En basit vasıflı insanlar bile çocuklarının, onları yaptıkları işlerle anmalarını isterler. Mal, mülk bırakmak isterler, temiz bir isim bırakmak isterler, hiç olmazsa güzel anılar bırakmak isterler. “Evlatlarım beni iyilikle ansın” derler.


Bende bu nedenden midir nedir, yazıyorum GÜNCEM’İ. Sanırım benden sonraya yazılı bir şeyler kalsın istiyorum. Bir günceyi internetten yayınlamak da yürek ister. 

Günceler geçmişe ışık tutan, unutulanları hatırlatan en doğal kaynaklardır. Sıcacık anlatımlarıyla kendinden sonraki nesillere önderlik ederler. Hatta deneyimler sunarlar. Ben derim ki, sizler de yapın. Güzel bir başlangıç olsun geleceğe…

9 Mayıs 2016 Pazartesi

HOŞ GELDİNİZ GÜNCEME


Bugün ilk adımı atıyorum ve güncemi yazmaya daha doğrusu yayınlamaya başlıyorum. 

Bu GÜNCE sadece gün içinde yaşadıklarımı anlatan bir günlük olmayacak tabi… Farklı hikâyeler, gerçek yaşam öyküleri, sıra dışı yaşanmış olaylar ve deneyimlerle dolu bir dağarcık olacak.
Çoğunlukla kendi deneyimlerimden oluşan birikimleri yazacağım ama başka insanların hatta düşünürlerin deneyimlerinden kesitler de yer alacak GÜNCE’DE.


Gerçek hayat hikâyeleri başka bir kesit olarak yer alacak. Günün Öğrettiği; bir tür kıssadan hisse olacak. Kısacası GÜNCEM, yaşamın ta kendisi…  Hoş geldiniz, umarım seversiniz. 

Günce Yazarı