fast food etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fast food etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2016 Pazar

BİR HAFTANIN ÖZETİ

Yine kocaman bir hafta, su gibi akıp gitti hayatımdan. Zaman nasıl da hızlı geçiyor? Sevinçleri, haberleri ve üzüntüleriyle bir hafta daha yaşadım ve yaşamımdan tükettim. Bakalım önümüzdeki hafta hayatıma neler getirip, neler götürecek?

İşimi yaptım, dostlarımla arkadaşlarımla güzel zamanlar paylaştım. Kâh mutlu oldum, kâh daraldım, kâh sıkıldım. Ama hepsini de yaşadım. Önemli olan da yaşayabilmek zaten…  
Geçen haftanın en güzel yanı benim için, kardeşimin yeni bir işe başlamasıydı. Bu sevinçli durumdan dolayı ben de Cuma günü adettendir deyip şükretmek amaçlı sütlü irmik helvası yapıp binadaki arkadaşlarıma ikram ettim. İnşallah tatlı ve huzurlu bir çalışma ortamı olur benim canımın yarısı için bu yeni iş ortamı.

Ve Pazar gününe geldim. Bu gün Sevgili dostum, manevi kardeşim, komşum Ali’ciğimle yine çıktık dışarıya. Alışveriş yaptık. Vanilya kokulu mumlar aldım. Fotoğraf çerçevesi aldım ve bir kaç şey daha…  Sonra hafif bir atıştırmalık fast food sonra da nefis bir kahve keyfi ve bol sohbet… Hava
çok güzeldi bugün, son baharın son demlerini yaşadık yine.

Akşam olunca herkes evine döner tabi. Tuttuk evimizin yolunu. Akşam yemeği için Ali kardeşimle onun evinde güzel bir makarna hazırlayıp yedik. Ali becerikli kardeştir, İtalyan usulü soslu bir spagetti hazırladı afiyetle yedik. Ve gün bitti, geçtim kendi evime. Aynı katta olduğumuz için pek kolay eve gelmek tabi. Şaka bir yana ömrümden bir hafta daha aktı sağlıkla. Şükürler olsun Allah’a.


Günce Yazarı

14 Ekim 2016 Cuma

YENİ BİR BAŞLANGIÇ, İŞ BAŞA DÜŞTÜ!

Yine uzak kaldık güncem epey zamandır. Sonbahar hüzünlü geçiyor dedim ya, onun etkisi beni biraz sarstı galiba. Hafiften dengem bozuldu, hevesim kaçtı, hiçbir şey istemez oldu canım.” Kış geliyor” sıkıntısı çöktü üzerime.  Ben yaz ve baharı severim, ne yapayım?

Neyse aşmaya çalışırken bu durumları, kendime yeni bir meşguliyet buldum. Hep yapmayı çok isteyip, hayaller kurup başlayamadığım bir şeye başladım. Vallahi çok ani oldu başlamam. İnsan, gerçekten ister ve adanmış bir karar verirse, bir anda harekete geçebilir. Buna inanırım ve bir kez daha kendimde deneyimledim bu durumu.

10 gün önce bir Pazar günü aynı binada, aynı katta oturduğum ve 20 yıldır tanıdığım, manevi kardeşim dediğim Ali’ciğimle, biraz dışarı çıktık. Sonra şöyle tatil günüdür, yapılır böyle hovardalık deyip bizim oralardaki fast food mekânlardan birine oturup, afiyetle yedik. Aman canım 40 yılın başı
olsun o kadarcık da değil mi?

Hava mis gibi… İnsanlar etrafta dolaşıyor. Cıvıl cıvıl bir Pazar günü… Biz de yedikten sonra başladık sohbete. O konu, bu konu derken Ali, “Yeter artık, başla şu romanını yazmaya…” dedi. Olur mu, olmaz mı? Çok araştıracağım, hep düşüneceğim, becerebilecek miyim derken, ben ani kararla tamam dedim ve o gece başladım yazmaya. Ali bana ilhamlar da verdi. Bir yaşanmış hikâye anlattı. Ve benim romanın temeli, Bursa - Özlüce Burger King de atıldı.


Şimdi yazıyorum harıl harıl… Bakalım ne zaman bitecek, ne zaman yayınlanacak? Hayırlısı olsun, rast gelsin inşallah. Yani bu nedenle sana yazmaya vakit kalmıyor Günceciğim. Yazılar romana gidiyor. Kusuruma bakma tamam mı? Fırsat buldukça sana da yazacağım. Şimdilik bu kadar, hoşça kal.

Günce Yazarı