DENEYİMLER

MEVLANA DER Kİ;


HZ. MEVLANA'NIN 7 ÖĞÜDÜ 


1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Bu öğütlerin tutulabilmesi, yerine getirilebilmesi, olgun ve iyi ahlaklı insan olmak anlamına gelmez mi?

Günce Yazarı


ÇOK DİNLE, AZ VE ÖZ KONUŞ

İletişim becerimi geliştirirken en zorlandığım olaylardan birisi dinleme konusunda ki sabırsızlığımdı. Hep karşımdakinin lafını kesip konuşmaya çalışırdım. Kendi düşüncemi kabul ettireceğim ya… Ama geçen yıllar bana bunun yanlış olduğunu tek tek anlattı. Bazen canım bile yandı. Dinlemeyi bilmediğimden, arkadaş kaybettim.  İletişim hakkındaki en iyi anlatım Diyojen’in sözlerinde hayat buluyor.

Filozof Diyojen’e sormuşlar:

“Üstadım, niçin iki kulağımız ama bir tane ağzımız var?
Diyojen;

“Az konuşalım ama çok dinleyelim diye.” Demiş.

Konuşmanın ve dinlemenin dengesini kuramayınca iletişimi de kuramadığımı anladım. Çok konuşursam karşımdaki beni daha kolay anlar diye düşünüyordum. Belki de baskın karakter olmak istiyordum. Ama yanlışmış. Yıllar içinde yaşayarak anladım. Doğru olan şuymuş:

Daha çok dinlemek, iyi analiz etmek ve sonra konuşmak… Tabii, kendimizi iyi ifade etmenin yolu da bu…


Günce Yazarı


CESARET KORKUNA RAĞMEN İLK ADIMI ATMAKTIR

Güzel bir söz vardır bizde: “Korkunun ecele faydası yoktur.” Korkmak, çözümsüz kalmaktır. Elini, kolunu bağlayıp beklemektir. Oysa insan muhteşem özelliklerle yaratılmıştır. Yeter ki özelliklerimizin farkında olalım. Her güçlüğün üstesinden gelebilecek yetenekler verilmiştir insana.


Şimdi size bir SUFİ kuralını aktaracağım: “Karşına çıkan değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?” Ben de tamamen katılıyorum buna. Değişimler olmadan, yeniliklere ayak uydurmadan yaşanacak bir hayat, tek düzedir. Kendimizi güvende hissedeceğiz diye korkarak, çekinerek yaşamak eksik kalmaktır. Belki çok daha huzurlu ve mutlu olacak bir yaşama sırtını dönmektir. Yani bir nevi yaşamdan kaçmaktır.

                                                                                                                             
                                                                                Hayat güzellikleri, kolaylıkları ve güçlükleriyle anlamlıdır. Zoru yaşamayan, kolayın değerini bilemez. Zor olanın da kendine özgü bir eğitim yanı vardır. Yaşamda zordan kolaya, inişten çıkışa geçtiğimiz zaman anlarız, elde edilenin ne kadar değerli olduğunu. Deneyimler kazanırız. Hatalarımızı tekrarlamamak içindir bu deneyimler. Yaşamın her aşamasında bize yol gösterirler, ışık tutarlar.

Günce Yazarı                             

Hiç yorum yok: