12 Nisan 2017 Çarşamba

Günümün Bana Kazandırdığı; Kendin İçin Yaşa

Günler ardı ardına geçerken ömrümüzün sonuna doğru yol aldığımız gerçeğini bir kez daha duyumsadım bugün. Hep bir koşturmanın içinde yaşamak aslında hayatı yaşayamamak demekmiş. Zorunluluklar, sorumluluklar, hayatı devam ettirme mecburiyeti, insanları robot gibi yaşamaya yönlendiriyor. Neyin derdindeyiz ki böyle? Gün içinde yiyeceğimiz yemek miktarı aynı, daha çok kazanacağım desek, ne yazık ki doğru yollardan onu da sağlama olanağı aynı, hep ortalıkta olayım beni unutmasınlar dersek, unutmak isteyeceklerin kıstasları da hep aynı.


Hayatı yaşamayı unutmamam gerektiğini anladım bugün. Kimseye şirin görünme derdinde olmamam gerektiğini, gerçek dost sayısının çok ama çok az olduğunu, birilerinin keyfini eylersem, ekmeklerine yağ sürersem çok arkadaşım olacağını bir kez daha anladım. Sanki bilmiyormuşum gibi… Sen iyiysen başkaları da iyi! O nedenle iyilikleri belli insanlar için değil de hiçbir şey istemeyen, tanımadıklarım için yapmam gerektiğini anladım. Yani yeniden anladım.



Huyum kurusun, yapabilir miyim bilmiyorum? Ama bundan sonra kendim için yaşamak, karşılıksız vermek ve iyilikyapmak istiyorum. Benden hep bir şeyler bekleyenlere değil, beklemeyenlere dokunmak istiyorum. Hiç tanımadığım kişilere yardım etmek istiyorum. Çevremde öbeklenmiş gereksiz insan ve eşyalardan kurtulmak ve sade bir hayat yaşamak istiyorum. Bugün, bana bunun ne denli önemli bir karar olduğunu gösterdi çünkü. Darası anlamak isteyenlerin başına! 

Hiç yorum yok: