7 Haziran 2016 Salı

YOK MU DERDİME BİR ÇARE?

Dertli insan içi duman dolu bir odaya benzer.
Onu dinlemek; o odaya bir pencere açmak gibidir.      

Hz. MEVLANA

Oy ne güzel bir sözdür bu! Vallahi ben pek çok arkadaşıma pencere olmuşumdur hem de uzun yıllardan beri. Hatta dumanların yoğunluğundan boğulur gibi de olmuşumdur. Güzel bir duygudur sevdiğin insanın içini sana açıp, yakınlığını ve samimiyetini hissettirmesi. Derdini anlatıp bir tür huzur bulması… Ama sen de ağzını sıkı tutacaksın tabi. Önüne gelene anlatmayacaksın. Ayrıcalıklıysan onun gözünde, buna layık olacaksın.


Bir de farklı yanı var bu işin. Eğer birden çok insan, hep sana gelir içini dökerse ve sen de bunları yüklenir, içinde ve omzunda taşırsan, o zaman iş kötü sonuçlar doğurur. Başlarda ben hep öyle yapardım. Dertlerle dertlenir, sıkıntılarla sıkılır, üzüntülerle üzülürdüm. Uzun yıllar sürdü bu. Sonra ben de akıllandım tabi. Kendi dertlerim, acılarım, üzüntülerim bana yük oldukça diğerlerine o kadar üzülmemeye başladım. Sadece pencere olmayı öğrendim. Açtım kanadımı ve dumanların dışarı çıkmasına vesile oldum. Eğer aracı değil depo olmaya devam etseydim ne zaman patlardım bilmiyorum?


                                                                               Günce Yazarı

Hiç yorum yok: