11 Haziran 2016 Cumartesi

BAŞIMI ALIP GİTME İSTEĞİM VAR

Ah GÜNCEM, çıksak seninle şöyle uzak diyarlarda dolaşsak gezgin misali, kimsenin tanımadığı bilmediği yerlerde ne güzel olur. İnsan bazen gözden de gönülden de ırak olmak ister. Kendi başına bir şeyler yapmak, hiçbir şeyden haberdar olmamak ister. İç sesine kulak verip, yüreğiyle yol almak ister. İşte ben de şu aralar bunu istiyorum. Bilmediğim diyarlara yelken açmak, hiç yapamadığım şeyleri yapmak. Etrafımda ne varsa hepsinden uzaklaşmak. Ölümleri, yıkılan ve dökülenleri, kana doyamayan canavarları hiç duymamak istiyorum. Artık çok sıkıldım.

Mesela şöyle göl manzaralı ahşaptan yapılmış bir doğa evinde kalsak. İnternet olmasın, televizyon olmasın dünyada neler olmuş duymayalım. Hiç olmazsa bir hafta kadar… Vallahi o bile yeter tazelenmeye, güç kazanmaya. Doğa insana iyi gelir. Yemyeşil ağaçlar, çiçekler, kuşlar ve börtü böcek sesleri… Hele de benim gibi her şeyle dertlenip, üzülen bir insana ilaç gibi gelir. Her ne kadar “artık çok üzülmeyeceğim bazı şeylere” desem de elimde değil, haksızlıklara tahammül edemiyorum. Bu da korku, endişe bozukluğu yaşamama neden oluyor.


Nasıl yaparım bilmem ama biraz uzaklaşma zamanı geldi. Biliyorum bu düzen aynen devam edecek. İyi olmasını beklemek biraz salaklık fakat kendimize güç kazandırmak mümkün?  Şimdi alıp başımı gitme zamanı…

Günce Yazarı

Hiç yorum yok: